Prof. Halil Değertekin’in, ”Bir ev, Bir Sokak, Bir şehir” kitabında yer alan anılarda, bir zamanlar Diyarbakır’ın kalbi konumundaki Ulu Cami ve belediye binası önünün, sadece ibadetin değil siyasetin de merkezi olduğu kaydediliyor.
1950 yılına kadar haklarında idam cezası verilenlerin asılarak idam edildikleri yer olan alanın, 1950’lerden itibaren Türkiye’nin siyasi tarihine tanıklık eden, büyük liderlerin halka seslendiği unutulmaz bir buluşma noktası olduğu belirtiliyor.
MENDERES’TEN İNÖNÜ’YE, BİR MEYDANIN HATIRALARI
1950’li yıllarda dönemin Cumhurbaşkanı Celal Bayar ve Başbakan Adnan Menderes’i dinleyen kalabalıkların, aynı meydanda 27 Mayıs 1960 sonrasında Cemal Gürsel’i, ardından CHP Genel Başkanı İsmet İnönü’yü izlediği anlatılarak, ”Halkın coşkusu, her bir konuşmayı büyük alkışlarla süslüyordu” deniliyor.
ÇETİN ALTAN VE YUVARLAK AYNALI GÖNDERME
1965 seçimleri sırasında Türkiye İşçi Partisi adayı Çetin Altan’ın bu meydandaki konuşmasının ise unutulmazlar arasında yer aldığı belirtilerek, Altan’ın, yelek cebindeki horozlu yuvarlak cep aynasını göstererek, artan fiyatlar üzerinden yaptığı göndermeye dikkat çekiliyor.
Onu dinleyen erkeklerin gözlerinin içine bakarak gerçekleştirdiği bu konuşmanın, miting meydanlarının ne kadar etkili birer halk kürsüsü olduğunu bir kez daha gösterdiği belirtiliyor.
TOPLANTI MEYDANLARI YER DEĞİŞTİRDİ, ANILAR YOK OLDU
Yıllar içinde şehirdeki toplantı alanının önce Dağkapı’ya, ardından İstasyon Meydanı’na taşındığı da ifade ediliyor.
Belediye binasının yenilenip Ulu Cami önü yeraltı çarşısı ve plansız düzenlemelerle değişime uğramasıyla, meydanın eski kimliğini kaybettiği anlatılıyor.
O tarihi alanın, yalnızca o günleri bizzat yaşamış olanların hatıralarında varlığını sürdürmeye devam ettiği de belirtilerek, bir zamanlar Türkiye’nin kaderinin konuşulduğu bu alanın, bugün geçmişin sessiz bir tanığı olarak hafızalarda yaşadığı kaydediliyor.