Diyarbakır'da, 19. yüzyılda kent sanayisinin en önemli sektörlerinden biri olan dericilik, bu coğrafyaya özgü bir doğal ürün sayesinde yükselmişti: Mazı. Dericilikte temel ham maddelerden biri olarak kullanılan mazı, yalnızca bölge ekonomisinin değil, Osmanlı pazarlarının da en değerli ticaret kalemlerinden biri haline gelmişti.

OSMANLI’NIN EN DEĞERLİ İHRAÇ ÜRÜNLERİNDEN BİRİ

Mazının bolluğu sayesinde Diyarbakır'dan, Halep, İzmir ve Kayseri gibi önemli merkezlere yüksek miktarlarda ürün gönderiliyordu. 1800 yılına ait Osmanlı belgelerinde, mazının fiyatının İstanbul’daki ayakkabı piyasasına dahi yön verdiği belirtiliyor.

Kayseri’deki dericiler, mazının fiyatı nedeniyle padişaha kadar ulaşan şikâyet dilekçeleri hazırlamıştı.

III. Selim tarafından gönderilen bir fermanda, Diyarbakır ve çevresinde toplanan mazının başka pazarlara yüksek fiyatlarla satılması ve bu nedenle İstanbul’daki deri fiyatlarının artması açıkça eleştiriliyordu. Padişah, mazının makul bir fiyatla Kayseri’ye gönderilmesini bizzat emretmişti.

AVRUPALI SEYYAHLAR DA ETKİLENMİŞTİ

Fransız tüccar ve seyyah Jean-Baptiste Tavernier, 17. yüzyılın sonlarında bölgeyi ziyaret ettiğinde, Diyarbakır mazısının kalitesinden ve bolluğundan hayranlıkla söz etmişti.

Tavernier’e göre Diyarbakır mazısı, diğer bölgelerdeki ürünlere göre üç kat daha etkiliydi. 1838’de İngiliz gezgin Pollington da bölgedeki dağların çeşitli mazı ağaçlarıyla kaplı olduğunu kaydetmişti.

YÜZLERCE AİLENİN GEÇİM KAPISIYDI

''Diyarbakır ve çevresindeki yüzlerce aile, mazı toplayarak geçimini sağlıyordu. Mazı toplayıcılığı, özellikle kıtlık zamanlarında köylüler için adeta hayatta kalma yolu olmuştu'' denilen tarihi kaynaklarda, toplanan mazıların, kent çarşılarında satılarak hem şehir hem de Osmanlı ticaretine büyük katkıda bulunduğu anlatılıyor.

1816 yazında Diyarbakır’a gelen İngiliz seyyah Buckingham, şehirde 300 deri dükkânının faaliyet gösterdiğini belirtirken, ancak yüzyılın sonlarına doğru sentetik boyaların piyasaya çıkması ve mazının değer kaybetmesiyle, bölgedeki dericilik sektörünün de önemini yitirdiği belirtiliyor.