Diyarbakır’da çocukluk değil, madde büyüyor


Uyuşt*rucu... Duyunca irkildiğimiz, “bizimle ilgisi yok” deyip geçtiğimiz o kelime, Diyarbakır’da artık bambaşka bir anlam taşıyor.

Çünkü bu şehirde “uyuşt*rucu” deyince akla gelen, bir suç ağı ya da haber bülteni değil, bir çocuk oluyor. Evet, çocuk. Üstelik 12 değil, 9 yaşında!

Geçtiğimiz günlerde Diyarbakır’da “Bağımlılıkla Mücadelede Çok Paydaşlı Yaklaşım” başlıklı bir çalıştay düzenlendi.

Salonda ciddi yüzler, kalem oynatan eller, sunum yapan uzmanlar vardı. Umut vadeden cümleler havada uçuştu. Ama o salonun hemen dışında, sokakta başka bir gerçek vardı: 7 yaşında uyuşturucu taşıyan çocuklar, 9 yaşında eroine başlayan hayatlar...

Rakamlar buz gibi. Diyarbakır Barosu’nun 2023 verileri, 12 yaşından küçük çocukların bile madde nedeniyle adli süreçlere dahil olduğunu söylüyor.

Demokratik Bölgeler Partisi’nin raporuna göre, bazı çocuklar daha okul çağını görmeden “taşıyıcı” yapılıyor. Bu sadece bir veri değil, çalınan çocuklukların acı bir özeti.

Salonlarda planlar çiziliyor, paneller düzenleniyor, yol haritaları açıklanıyor.

Hepsi çok kıymetli belki ama bir annenin Belediye Başkanına yanaşıp “çocuğum eroin kullanıyor” diye fısıldadığı o çaresizlik, o belgelerde yer bulmuyor. Çünkü bu sorun, sunumlarla değil, yaşanmışlıklarla ölçülüyor.

Uyuşturucu meselesi Diyarbakır’da sadece bir “sağlık sorunu” değil. Bu, bir yaşam biçiminin çöküşü.

İşsizlik, yoksulluk, göç travması, aile içi şiddet, eğitimden kopuş... Her biri çocukları karanlığa iten basamaklar. Ve o karanlığın ortasında çocuklar ne okulda ne parkta ne de bir sinema salonunda... Onlar, tozun gölgesinde büyüyor.

Bir şehirde gençler için sosyal alanlar yoksa, spora, sanata, umuda ulaşamıyorsa; ama uyuşturucuya ulaşmak bu kadar kolaysa, orada konuşulan her çözüm, kağıt üstünde kalır.

Kent Konseyleri, STK’lar, yerel yönetimler elinden geleni yapıyor, tamam. Ama o “el”, çocuğun eline değmiyorsa ne fayda?

Çalıştay sonunda “yol haritası hazırlanacak” denildi. Güzel. Ama soruyorum: Bu yol haritası, yarın sabah bir çocuğun hayatını değiştirebilecek mi? O çocuğun sırtından çantasını değil, kurye çantasını indirecek mi?

Bugün Diyarbakır’da çocuklar misket değil, madde taşıyor. Okula değil, bağımlılığa gidiyorlar. Ve biz hâlâ bir PowerPoint sunumunun ardından alkış tutuyoruz.

Laf değil, iş zamanı. Yoksa daha çok çocuk, oyun yaşında oyun dışı kalacak…

Benzer Videolar